19 Şubat 2009 Perşembe

hellevean

Herkes karanlıktan doğar. Bazıları deliğini görür, ad koyar, sever okşar, büyütür.

Bazıları da deliğinden korkar; yutulmaktan, kaybolmaktan. Sanki kayıptan, gaipten, delikten, oradan gelmemiş gibi yaparlar. Kendisi gibileri bulur, sırtlarını birbirlerine yaslar, halka olup, eğlenirler. Bunların beyni ve ağzı kronik aykırılık semptomu ile uyumsuzluk içinde gelişmiştir, beyin ağzın her söylediğinin mutlaka tersini yaptırır. Soru işaretlerinden ödleri patlar. Evrenlerimizin merak ettiğimiz kadar genişlediğini unutur, sormaktan fellik fellik kaçarlar. Entropik varlıklardır, delikleri büyürken kendileri daralır. Tersine işleyen evrim mahsulüdür, kaosun güzel çiçekleridir onlar, taneciği yeni sonlara ve yeni başlangıçlara taşırlar.

Oysa kara deliğini nüfusuna geçirenler böyle midir? Onları kötü son bekler; maddeleri içine çöker ve evrenin pırıltıları arasında, ölü, gri bir nokta olurlar. Onlar evrenin sonlandırıcılarıdır ve onlar patlamanın öncesidir, hiçtir. (onlar tanrının sürmeli gözleri ve şeytanın afilli kuyruğudur. cennetin yalakları ve cehennemin or.spuları artık onlarındır, huraay!)




H.

4 yorum:

taar dedi ki...

sanırım 2 yaz mevsimi öncesiydi, karadelikten nasıl hesap sorulur onu düşünüyordum. hani delik önünde dikilmiş erek halde değil, karadeliğin benden çektiğini-aldığını geri püskürtmesini isteyen bir karşılaşmanın gök dilencisi gibi; gökyüzüne hırçınlaşan. gökyüzüne karşı hırçınlığı seviyorum ama karadeliğe karşı korkusuz hırçınlığı bir hayli. kafamın içinde ki karadeliği nüfusuma geçiremedim, kim kiminle eğleniyor hala bilmiyorum. ya o patlayacak; herşeyini beynim içine dağıtacak ya da ben onun çektiklerini izlemeye devam edeceğim unutana kadar. hımm, içine girmeyi düşündüm de iki alice fazla olur şu anlık. gerçi o kendi karadeliğinin içine mi düşmüştü? öyleyse eğer içi pek kara değilmiş:) http://101science.com/images/blackhole.jpg

Hich dedi ki...

Yeni gördüm yorumunu... :( Ama neyse zaman bağımsız bir konu nasıl olsa... bi yerden, yüksek bi terastan, yada açık denizin ortasından veya karanlık bir ormanın kuytu bir köşesinden bas bas bağırmak istiyorum... AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!
Karadeliğim yutsun beni artık yutacaksa.. oyalamasın... akıllı uslu delirip salayım salyalarımı bir köşede kıvrılıp.
Nerdesin sen? görünmüyorsun, yazmıyorsun?

taar dedi ki...

militarizmin göbeğindeydim, bitti gitti. nefret sonrada geri kalan herşey için aşk.

Hich dedi ki...

hmm.. geçmiş olsun... hoşgeldin..